Ayşe Arman iletişim öğrencilerine ne öğretebilir?

Ertuğrul Özkök’ün bu memlekete hediye ettiği en önemli eseri olan Ayşe Arman her zaman olduğu gibi yine ağır memleket sorunlarına değinmeye devam ediyor.

Akıl hocasının talimatları doğrultusunda yazdığı son yazısında hükümete çakma çabasına girişiyor aklı sıra.

Konuya Ali İsmail Korkmaz ile başlayıp meclisteki 4 bakanın Yüce Divan görüşmesine, oradan da Ebru Gündeş ile Reza Zarrab’a getirerek sözüm ona memleket meseleleri üzerine muhalif yazı yazıyor.

Bir de yazdıkları makbul olsun, kayda alınsın diye olsa gerek, bize üniversitede ders verdiğini hatırlatan bir yazı yazıyor.

‘DURDUK yerde Bilgi’de Ayşe Hoca olunca’ başlığı ile yazdığı yazı yazısında “Bu ülke her geçen gün biraz daha farklılıklarını kaybederken, solarken, herkes tek tip, tek renk hale gelirken, bu genç insanların ilgi alanlarını görünce ben yine umuda kapıldım’’ diyor.

Bilgi Üniversitesi’nde  İletişim Fakültesi öğrencilerine Yaratıcı Mülakat Dersi veriyormuş.

Türk medyasının yeri doldurulamaz yazarı Ayşe Arman iletişim öğrencilerine ‘yaratıcı mülakat’ yapmaları için ne anlatıyor acaba dersiniz?

Kendi gazetecilik macerasını mı örnek gösteriyor öğrencilere?

Mesela, Gezi olaylarının yıldönümünde hayatını kaybedenleri anmak için Yunanistan’ın Mykonos Adası’ndan kadeh kaldırarak direnmeye devam ettiğini anlatmış mıdır?

Ya da Soma faciası sonrası Ray-Ban gözlük ve Prada çantası ile çöken ocağın önünde verdiği poz ile Somalıların acısını paylaştığını anlatmış mıdır?

Belki de iletişim fakültesi öğrencilerine ‘Yaratıcı Mülakat Dersi’ için kendi yaptığı mülakatları anlatıyordur.

Hürriyet gazetesinin beyin takımını temsil eden büyük yazar Ayşe Arman’ın değerli eserlerini saymakla bitmez tabi ama biz onun mülakatlarında neler yaptığından biraz bahsedelim.

Yaptığı yaratıcı mülakatlarda her türlü cinsel konuyu açıkça işlerken, hatta yaptığı bazı yaratıcı mülakatları yatakta yaparak ve yatak pozları ile servis ettiğini biliyoruz.

Popo büyütücü külot ile ‘popom olmadan asla’ tişörtü giyip verdiği poz ile yaptığı yaratıcı mülakatı yayınlarken hatırlıyoruz kendisini.

Ayşe Arman iletişim öğrencilerine ne öğretebilir sizce?

Bu hatırlatmalar Ayşe Arman’ın her geçen gün biraz daha farklılıklarını kaybeden, solan, herkesin tek tip, tek renk haline geldiği ülkede öğrencilerin derslerini nasıl renkleneceği konusunda size bir fikir verdi mi?

Ayşe Hoca bu tek tip, tek renk haline gelmiş, solmuş öğrencilere hangi akademik ve bilimsel deneyimlerini aktarıyor acaba?

Bizim zamanımızda akademik ve bilimsel üniversiteye engel olan 12 Eylül darbesinin kurumu YÖK ile mücadele vardı.

Şimdiki öğrencilerin işi daha zor.

Allah sabır versin.

Haşhaşi paralel medyanın son umudu Amerika

Bu aralar paralel medya elemanları akıllarını Amerika ile bozdular.

Taraf gazetesi yazarı Amberin Zaman, Twitter üzerinden Amerika’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kalıcı görüldüğü yorumunda bulundu.

Amberin Zaman bu yorumunda  “Amerika isterse Erdoğan gider” mesajını vermek istedi.

Çareyi Amerika’da bulan sadece Amberin Zaman değil.

Zaman Yazarı Ali Bulaç da ABD için ‘anavatan’ dedi!

Zaman gazetesi yazarlarından Ali Bulaç, katıldığı bir televizyon programında ABD için, ‘Anavatan’ dedi.

Ali Bulaç, ABD’den yayına katılan Ahmet Turan Alkan’a hitaben “Son sözü hocam sana bırakıyoruz, anavatandasın, dünya oradan yönetiliyor” ifadelerini kullandı.

Anlaşılan darbe girişimleri başarısız olan haşhaşi paralel medyanın son umudu, Pensilvanya’daki önderlerinde kucak açan Amerika’da.

WhatsApp
Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
Email

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir