Daha önce Ekrem’in gazetecilik mesleği adına yaptığı utanç verici bir vukuatı sonrası giriştiği kendini aklama çabalarını, televizyon ekranlarında ustaca oynadığı senaryoyu ‘Ekrem Nasıl Kurtulur’ başlıklı yazımda yazmıştım.
Kendisine soru soran muhabiri ‘münafık’ ilan edip korumalarına tartaklatan Ekrem Dumanlı, kendini aklamak için ekran karşısına geçip şovunu yapmıştı. Dumanlı ‘bir ceketi bile olmayan bir genel yayın yönetmeni’ olarak hedef gösterilen ‘mağdur’ bir gazeteciyi oynamıştı. Kendisinin gazetecilik yaptığını söylerken, dayak yiyen muhabiri ‘gazeteci değil münafık’ ilan etmişti.
Ekrem her seferinde kurtulmak için operasyon ekibi ile birlikte yazdığı senaryoyu büyük bir ustalıkla oynadı.
Bu aralar yeni şovunu sergiliyor Ekrem.
14 Aralık operasyonundan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ve yurtdışı çıkış yasağı getirilen Ekrem yeni şovunu sahneye koydu.
Bu sefer konu muhabir dövme işi kadar basit bir olay olmadığı için prodüksiyon da daha ciddi yapıldı.
Önce mahkeme görüntülerini Zaman gazetesinde yayınlayarak görülmemiş bir hukuk skandalına imza atan Ekrem, savcının tutuksuz yargılanmasına itiraz etmesinin ardından ‘Ekrem’i kurtarma şovu’na hız verdi.
Ekrem, ABD’nin Washington Post gazetesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politikalarını eleştiren bir yazı kaleme aldı.
“Erdoğan’ın pervasız davranışları sadece kendi mirasına değil Türkiye ve müttefiklerine de zarar veriyor. Türkiye’nin istikrarlı yatırım merkezi imajı bozuldu. Karakter suikastı, kutuplaştırma ve sindirmeye dayalı siyasetin tehlikeli sosyal gerilimlere yol açması kaçınılmaz. İçerisi kaotik olan bir Türkiye uluslararası camia tarafından güvenilir bir ortak olarak telakki edilemez. Erdoğan’ın otoriter adımları Türkiye’yi uzun zamandır benimsediği Avrupa Birliği’ne katılma hedefinden uzaklaştırıyor” dedi.
Sadece bir fikir vermesi için kısa bir alıntı yaptığım bu yazı baştan sona ülkeyi, iktidarı şikâyet ve karalamalarla doluydu.
Ağır hakaretlerle ülkesini ve iktidarını yabancılara şikâyet ediyordu Ekrem.
Sonra bu yazıyı sayfa sayfa manşet manşet Zaman gazetesi ve internet sitesinde yayınladı Ekrem. Bütün paralel medya ve yandaşı Ergenekoncu Kemalist medyada da yer buldu bu yazı.
Bir yandan şikâyet ettiği iktidarın olduğu ülkede bu yazdıklarını özgürce yayınlarken, bir yandan da ‘’özgür basın susturulamaz’’ diye nara atmayı da ihmal etmedi Ekrem.
Bununla da yetinmedi, senaryosunun filmini de çekti Ekrem.
Zaman gazetesinde Ekrem Dumanlı, basına darbeyi anlatıyor: Gazetecilik bir suç değildir başlığı ile yayınlanan video adeta Hollywood filmleri gibi hazırlanmıştı.
Bir de ülkesini şikâyet ettiği ülkeler için de videosuna İngilizce altyazı eklemişti Ekrem.
Ekrem ve operasyon ekibi, ‘Ekrem’i kurtarma’ filmini müziğinden, ses efektlerine, figüranlara, mekâna, senaryoya kadar her şeyi büyük bir titizlikle hazırladı.
Kendini kurtarma videosundaki rolünü büyük bir başarıyla oynayan Ekrem usta oyunculara taş çıkaracak bir performans sergiledi.
Bitirmedi, devam etti Ekrem’i kurtarma şovuna.
Bütün dünya liderlerine mektup yazan Ekrem, Türkiye’de faşist bir diktatörlük rejimi olduğu yalanını söylemekten çekinmedi.
Ekrem mektubunda ‘’Türkiye’de bütün medya kuruluşları ve ticari şirketler artık tehlike altındadır. Basın özgürlüğü ve fikir hürriyetinin ayakta kalabilmesi için demokrasiye, medya özgürlüğüne ve evrensel hukuka inanan sizlerin desteğini bekliyor, saygılar sunuyorum ’’ diyordu.
O faşist bir diktatörlük rejiminin yaşandığı ülkede, kendisi ve kendisi gibi yüzlerce paralel medya mensubu aralıksız yayın yaparak iktidarı yolsuzlukla, hırsızlıkla suçlamaktan çekinmiyor.
Hala elinde İngilizce free media can not be silenced ( özgür medya susturulamaz) yazan pankartla her gün şovunu özgürce kendi gazetesi, internet sitesi, diğer paralel medya ve yandaşları, Ergenekoncu Kemalist medyada yapmaya devam ediyor.
Bu şovu Ekrem’i kurtar mı ya da iddia edilen suçlardan kurtarır mı bilemiyorum.
Onu yargılamanın sonunda göreceğiz.
Ama bu ülkenin insanları, elindeki İngilizce pankartı, çektiği İngilizce alt yazılı videoyu ve ülkesini başka ülkelere şikayet etmek için seçilmiş iktidara yazdığı ağır hakaretlerle dolu mektubu hiç unutmayacak.
Ekrem ister kurtulsun ister kurtulmasın hiç fark etmez, tüm yaptıklarını bu ülkenin insanları tarafından hep hatırlanacak.