Türk medyasının sarı basın kartı ile sınavını yazmayı uzun zamandır düşünüyordum. Gerçi artık sarısı da kalmadı, zira sarı basın kartlarını verme yetkisi Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden alınıp Cumhurbaşkanı’na bağlı Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı’na verildikten sonra kartların rengi artık turkuaz oldu. Son yaşanan olaylardan sonra artık bu sarı basın kartı konusunu yazmak şart oldu. Öncelikle son yaşananları kısaca hatırlamakta fayda var.
Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı’nın basın kartı başvurularını değerlendirme süreci bittiği ve sol görüşlü bazı gazetecilerin kartlarının yenilemediği haberleri çıktı. Bir Gün Gazetesi ve Evrensel Gazetesi çalışanı bazı gazeteciler basın kartlarının verilmediği haberlerinin çıkması ile bir anda gündeme geldi eski ismi ile “sarı basın kartı”. İktidar karşıtı medya tarafında bunu iktidar tarafından kasten yapıldığını ileri sürerek bu ayrımcılığa karşı çıktıklarını belirten haberler, sosyal medya paylaşımları yapıldı. Hatta yürüyüşler protesto gösterileri düzenlendi.
Öte yanda iktidarı destekleyen medya mensupları bu konuda karşı savunmaya geçerek bir kısmı haberin asılsız ve yalan olduğunu dile getirirken, bir kısmı da böylesi gazetecilere kart verilmemesini desteklediklerini dile getirdiler. Olay iyice alevlendi ve ülkenin bir numaralı gündemi haline geldi. Böyle olunca da Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı mecburen bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun; “İletişim Başkanlığı kurulduğundan itibaren değerlendirme süreci tamamlanan 13.372 medya mensubuna yeni basın kartları teslim edilmiştir.Bu sayının içinde ulusal ve yerel ölçekli bütün medya kurumlarından çok farklı unvanlarda medya emekçileri yer almaktadır. Şu anda değerlendirme süreci devam eden başvuru sayısı 894’tür.
Bu süreçte, teknik kriterlerin yanı sıra başvuru sahibinin gerçekten mesleki faaliyet icra edip etmediği, herhangi bir terör örgütüyle bağlantılı olup olmadığı, mahkumiyet kararı ya da meslek onurunu zedeleyici tutumları gibi çeşitli kriterler göz önünde bulundurulmaktadır. Mevcut durumda değerlendirme süreci devam eden kartlarla ilgili herhangi bir iptal durumu söz konusu değildir. Basın kartına yönelik henüz neticelenmemiş yenileme başvuruları hala aktiftir. Dolayısıyla özellikle bazı medya kurumlarında çalışanların kartlarının iptal edildiği iddiası kesinlikle gerçek dışıdır. Her kurumda yeni basın kartını alanlar olduğu gibi, değerlendirmesi devam edenler de bulunabilmektedir. Kendilerine basın kartı verilmediğini iddia eden kurumlarda da yeni basın kartlarını alanların bulunması bile bu art niyetli girişimi boşa çıkarmaktadır. Değerlendirmesi devam eden başvurulara ilişkin süreç tamamlandığında başvuru sahiplerine gerekli bildirimler yapılacaktır.” şeklinde bir açıklama yaparak olaya açıklık getirince tartışmanın alevi de söndü.
Her şey iyi hoşta ülkeyi ayağa kaldıran bu eski adı ile sarı basın kartı ne menem bir şeydir?
Niye bu kadar önemli?
Niye bu kartları vermek içi devletin bir kuruluşu sürekli görevlendiriliyor, kurum heyet kurup, başvuruları alıp değerlendiriyor?
Sarı basın kartı nedir?
Ne işe yarar?
Bu kart olmazsa gazeteci olmuyor musunuz?
Sarı basın kartı olmadan gazetecilik yapılamıyor mu?
Sarı basın kartı gazetecilik ile ilgili üniversite okuyanlara mı verilir?
Bu kartı alanların yaptığı haberlere bakarak mı, beceri ve yeteneklerine gör mi veriliyor?
Tek kelime ile hayır!
Evet yanlış okumadınız hayır?
Bu kart gazetecilik yetenek ve maharetlerine veril diyor
Bu kart gazetecilik eğitimi alımış kişilere de verilmiyor
Gazetecilik yapmak için bu karta ihtiyaç yok..
Bu kart olmadan da gazeteci olursunuz
Peki Türk medya çalışanlarını bu sarı basın kartı ile sınavı nedir?
Neden sarı basın kartına baş vururlar
Neden devletin bir kurumu bunu veri?
Neden mesleki anlamda hiç bir anlamı olmaya bu kart için bu kadar kıyamet koptu?
Neden devlet bu kartı verdiği kişileri inceleyip araştırır?..
Mesleği yapmada hiç bir etkisi olmayana bu kart niye var?
Ne işe yarar?
İşte asıl soru bu sarı basın kartı ne işe yarar?
Hemen söyleyelim sarı bakın ne işe yaradığını..
– Devlet tarafından tanınmış resmi bir gazeteci olmak. ( Bu ne demek se!)
– Belediye, köy, özel idare vb kuruluşların ulaşım hizmetlerinden bedelsiz faydalanabilme.
– Kamuya ait müze, stadyum, galeri ve sergilere bedelsiz girebilme.
– Kanunca veya idarece gizliliği şartı konulmayan toplantılara dahil olabilme hakkı.
– Resmi törenlerde mesleki kolaylık sağlayan avantajlara sahip olmak.
– Kartın ibrazı durumunda PTT Genel Müdürlüğü işlemlerinde kolaylık.
– Kartın ibrazı durumunda TCDD hizmetlerinden indirimli faydalanabilmek.
– Emniyet Genel Müdürlüğü’nce düzenlenecek basın trafik kartına sahip olabilme. Bu trafik kartı vasıtasıyla bazı geçiş üstünlüklerine ve park etme ve duraklama ayrıcalıklarına sahip olmak.
– Silah ruhsatı alımında sağlanacak kolaylıklardan faydalanmak.
– Hizmet damgalı pasaport uygulamasından faydalanmak
Evet ister inanın ister inanmayın sarı basın kartı sadece bunlar için alınıyor. Gazetecilik mesleği ile yakından uzaktan alakası olmayan işler için verilen bir kart.
Üstelik bir basın kuruluşunda basın sigortası ile sigortalı olmanız yeterli. Diğer kriterler basit herkesçe bilinen şeyler (Terör üyesi olma vs)
Yani mesele mesleği ifşa etmek değil bedava faydalanılacak şeyleri elde etmek. Hepsi bu
Bu ülkede yıllardır binlerce gazeteci ki onlardan biri de benim bu kartı kullanmadı. Üstelik benim gibi İletişim
Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu bir sürü, radyo, tv, gazete ve internet haber sitelerinde gazetecilik yapan meslektaşlarım hala mesleklerini bu sarı kart olmadan yapıyorlar.
Sizce bağımsız olması gereken, toplumsal fayda için hiçbir baskı gurubuna bağlı olmayan gazeteciler trene, otobüse vapura bedava veya indirimli binmek için kendini böyle bir sınava tabi tutar mı?
Devlet tarafından tanınmış resmi bir gazeteci olmak da ne demek! Diğer gazeteciler tanınmıyor mu?
Bunun karşılığı şu; devlet eli ile gazetecilik yapmayı kabul etmektir.
Oysa gazetecilik bir kamu kurumu hizmeti değildir. ( TRT ve Anadolu Ajansı hariç)
Anlayacağınız memlekete kıyamet kopartan, gazetecileri sokağa döken sarı kart bu!
Gazeteci Mustafa Nihat Yükselir yeni videosunda İstanbul Sözleşmesi neden gündeme geldi? başlığı ile istanbul Sözleşmesi…
İstanbul sözleşmesi sert tartışmalarla gündemdeki yerini koruyor. Tam adı “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi…
Gazeteci Mustafa Nihat Yükselir'in son günlerde en çok konuşulan Türkiye’de Sosyal Medya kapatılıyor mu? Sosyal…
Gazeteci Mustafa Nihat Yükselir, Cinsiyetçi ayrımcılık ve politik terörün mağduru kadınlar başlık videosunda Selahattin Demirtaş'ın…